Evrenin Ölçülmesinde Disiplinler Arası Yaklaşımlar
Biz hayatımız boyunca pek çok şey öğreniyoruz. Bir çok konuda bilgiye sahip oluyoruz. Ancak bu bilgileri nerede ve nasıl kullanacağımızı bilemediğimiz sürece edindiğimiz bilgi hayatımızdaki yerini ve anlamını bulamadığı gibi evrendeki karşılığını da bulamıyor.
Tıpkı iki mühendisin aşağıda anlatılan tecrübesi gibi…
“1970’li yıllarda CPU tasarımı yapan iki mühendis o an akıllarına gelen bir şeyi test etmek için cpu’nun üzerini açar. O an cpu’yu tuttukları yerin bir dijital görüntüsünü oluştururlar. Bu görüntü çok net değildir.
Normalde insan gözü ışık tayflarının çok küçük bir kısmını görmektedir. Bu bildiğim kadarıyla %5’ten düşük bir orana sahip. Ama bir ccd gözle göremediğimiz ışık tayflarını da yakalamakta.
1987 yılında astronomiyle uğraşan bir arkadaşlarıyla sohbet ederken 1970’li yıllarda yaptıkları deney akıllarına gelir ve bir teleskobun arkasına bu üstü açık cpu’yu yerleştirirler. Bu yapılan sayesinde o güne kadar bilinen yaklaşık on bin yıldıza bir on bin kadarı daha ilave edilmiştir.”
Bu iki mühendis 70lerde edindikleri bu bilgiyi uygulayacakları yeri bilmedikleri için uzun bir süre bu bilgi kullanılmadan beklemiştir.
Uludağ Üniversitesi’nde yapılan 2 Mayıs 2013 tarihli “Evrenin ölçülmesinde Disiplinler Arası Yaklaşımlar” isimli seminerden bir kaç kare…Origami hakkında
Origami çok eski bir kağıt katlama sanatıdır. Kanat çırpan kuşlar,oyuncaklar,kağıt tuzluk, vb. Bu origaminin olageldiği şeydir.
Fakat 20. yüzyılda, Yoshizawa isimli bir japon katlayıcı geldi, ve binlerce yeni tasarım oluşturdu. Daha da önemlisi, bir dil oluşturdu, bir iletişim yöntemi, nokta, çizgi ve noktalardan oluşan bir kod.
Yoshizawa matematik prensiplerini origamiyle sanata uyguladı. Bu onu çok kuvvetli bir araca götürüyordu.
“Probleminizi alıp başkasının çözdüğü bir probleme dönüştürebilir ve onların çözümlerini kullanabilirsiniz. “
Origami sayesinde bir futbol sahası büyüklüğündeki cam levha uzaya yerleştirilebilmiştir. Ayıca tıp alanında faydalı kullanım alanları bulunmaktadır.
İnsanoğlu bilgisayar ile kendi sanal dünyasını oluşturdu. Bu sanal dünya bügünkü evrenimizin bir kısmına ışık tutuyor. Ama evren o kadar büyük ve bilinmezliklerle dolu ki, hala daha gerçeğin çok küçük bir kısmını görüyoruz.
“Hayat, bilginizle doğru zaman da doğru yerde bağlantılar kurduğunuz zaman anlam kazanıyor.”